Çocuğun merak ve şaşma duygusu, öğrenmede kullandığı iki anahtar duygudur. SORULAR CEVAP BULMALI
Çocukların en fazla merak ettikleri konulardan biri dünyaya nasıl geldikleridir. Bu Nedenle çocuğa bu konu hakkında yalan söylenmemiş olur. Çocuk merak ettiği bu konuyu bir şekilde ya arkadaşlarından ya da internetten yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle öğrenebilir. Cinsel eğitim verirken bu konuda çocuğun merakını ve hayretini uyandırmamaya da özen gösterilmelidir. Eğer cinsellikle ilgili merak ve hayret uyandırıcı cevaplar veriliyorsa çocuk o alana ilgi duymaya başlar. Cinsellik kadınla erkek arasında çok özel bir durumdur. Hem anne-babanın çocuğun bu konudaki sorularını cevapsız bırakması çocuğun soru sorma kapasitesini düşürür, bu kapıyı da kapatmamak gerekir. Büyüdüğünde anlatacağım" şeklinde bir anlatmak gerekir. Bu yüzden çocuğu azarlamadan, terslemeden, içindeki merak duygusunu yok etmeden sorularına yanıt atamak, o an verilecek bir cevap bulunamıyorsa "Bu konuyu araştırıp cevaplayayım" çağırmak ve fiilen de araştırıp, düşünüp cevap belirlemek yerinde bir davranış olacaktır. Ama detaylarını öğrenmen için biraz daha büyümen gerekiyor. Konu ergenlik döneminde açıklandığında ise cinselliğin insan hayatında manâlı bir yerinin olduğunu ve bunun özel ve kayda değer bir kişiyle yaşanması gerektiğini, bu kişinin de insanın hayat arkadaşı, yani eşi olması gerektiğini adapte etmek gerekir. Sorulan soru yanlış olabilir, ama çocuk nasıl yürümeyi düşe kalka öğrendiyse dürüst soru sormayı da yanlış sorular sora sora öğrenecektir. Soran çocuk, daima hayatı daha basit öğrenir, sorunlara daha kolay çözüm getirir. Çocuğu cinsellik hakkında bilgilendirmemenin sakıncaları göz ardı edilmemelidir. Çocuk bunu sorduğu süre ona büyük bir insana anlatırmış gibi "Çocukları leylek getiriyor derler ama bu içten değil. Bu soruyu sorman, merak etmen, ağırlık vermen hoş bir şey.
Yerleşmenin Neolitik Çağ'da, hiç umulmadık ölçüde, 600 nüfuslu bir köy yerleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. [48] Bu dönemde nüfusun % 34'ünün bebek ve çocuk olduğu görülmektedir. Bunlardan dördü erkektir, beşincinin cinsiyeti saptanamamıştır. [44] Bu ırkın kaba ve narin yapıları bir arada görülür, ancak narin yapılılar çoğunluktadır. Ortalama ömürün 29 - 30 yıl olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte beş bireyin 50 yaşın üstünde öldüğü saptanmıştır. [49] Bu yaşlardaki ölümler, bu dış besinlerden alınan patojen unsurlara, enfeksiyonel hastalıklara, örneğin ateşli ishale ve yetersiz anne bakımına bağlanmaktadır. [31] Daha ayrıntılı bir inceleme, 0 - 15 yaş arasındaki ölümlerden % 67'si 0 - 5 yaş arasındaki çocuklarda görüldüğünü ortaya çıkarmaktadır. Bu yaşlar, normal olarak son derece steril bir beslenme tarzı olan anne sütüyle beslenmeden diğer besinlere geçiş yaşlarıdır. Çocuk ölümlerinin çoğunlukla 2 - 3 yaş arasında olduğu belirlenmiştir. Çayönü geleneğinde bebeklerin sütten kesilmelerinin 2 - 3,5 yaşlarında olduğu anlaşılmaktadır. [29] [47] Ortalama boy erkeklerde 1,70 kadınlarda 1,57'dir. Kafa yapısı Akdeniz ırkından olduklarını göstermektedir. [50][51][52] Bebek ölümleri genelde yüksek oranlı olmakla birlikte Hücre Planlı Yapılar Evresi'nde daha yüksek olduğu görülmektedir.
İlk tematik TV kanalı: Eko TV (1992) (Eko TV, Koç Holding tarafından, 1992'de hazırlıklarına başlanarak, dünyanın önde gelen yayın kuruluşları Time-Warner ve Canal Plus ile ortaklığa girilerek, ayrıca Cine5 gibi şifreli yayın yapması planlanarak 1995 yılının ilk aylarında yayın hayatına başlaması öngörülmüş ancak 1996'da açılıp, 1999'un sonlarına kadar Türkçe müzik yayını yapmış televizyon kanalıdır. Eylül ayında yeni yayın dönemine girilmesiyle birlikte Eko TV, yayın hayatına başladı. 11 Ekim 1999 tarihinde Eko Tv'nin karasal yayınları kesilerek CNN Türk'ün yayını başladı. Test yayını ekranı, siyah zemin üzerinde iki beyaz çizgiden oluşuyordu. Eko TV'nin karasal yayın frekansı, Amerikan Time Warner şirketinin dünyaca ünlü haber kanalı CNN'in, Türkiye'de Doğan Yayın Holding tarafından yayına başlatılacak olan versiyonu CNN Türk'e devredildi. 1996 yılında karasal test yayınına başlamıştır. Tarihler 17 Ağustos 1999'u gösterdiğinde, Marmara Depremi'nin hemen akabinde müzik yayını kesildi ve 7/24 siyah beyaz Yeşilçam filmleri yayınlanmaya başladı. Bir süre kablolu televizyon üzerinden yayınlarına devam eden Eko TV, 27 Kasım 1999 tarihinde kapandı.) 1998 - 1999 dönemine gelindiğinde Eko Tv'de tenhalık baş gösterdi. Hatta 30-35 kadar video klip, belli bir sıraya konularak 7/24 aynı sırayla dönmeye başladı. 1 Ocak 1999 tarihinde Digiturk platformunun kurulmasıyla, buradan da yayına başlamıştır. Ancak bu da çok uzun sürmedi ve eski video kliplere dönüş yapıldı. Son derece renkli ve düzeyli bir yayın anlayışına sahip olan Eko TV'de ilk kez tanıdığımız isimlerden biri, kendi programının sunuculuğunu üstlenen Ayça Tekindor olmuştur. Canlı yayınlar kesildi, sadece klip yayını ile devam edilir oldu.
If you loved this article and you also would like to receive more info concerning diyarbakır eskort nicely visit the web site.
scotwarden720
15 Blog Postagens