" Reosta Operasyonu, bilimsel literatürlerde "Sabetaycılık" adıyla anılan gizli/etnik/dini/ideolojik cemaat iskeletinin röntgeni gözler önüne serilmektedir. Bu çalışma alışılagelmiş araştırma/analiz veya biyografik istihbarat raporu özelliklerinin dar çerçevesi içinde kalmayıp, günün gelişen koşullarına paralel olarak, "gizli/etnik/dini/ideolojik cemaaf'in kontrol altına alınması, Cumhuriyet Devrimleri ve Ulusal Çıkarlar doğrultusunda yarar sağlanabilmesinin mümkün kılınmasını amaçlayan, operasyonel projelendirme çalışmasıdır. Kemalist Cumhuriyet Devrimi'nin fundamentalizm, etnik ayrılıkçılık, Alevi-Sünni gelişmeleri, Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-İsrail ilişkileri ve globalleşme/yenidünya düzeni oluşumları çerçevesinde; "Reosta Operasyonu" ile gizli/etnik/ideolojik Sabetay Cemaati'nden yararlanılması pratikte olumlu açılımlar sağlayacağı görüşüne varılmıştır. Görüşümüzün nedenlerine daha sonraki bölümlerde yer verilmektedir. Reosta Operasyonu Projesinin hazırlanmasında açık/gizli kaynaklardan yararlanıldığı gibi, Sabetay cemaati üyeleri ile de temasa geçilmiş ve doğrudan kendilerinden de bilgi alınmıştır. Türkiyeli etnik unsurlar içinde, gizliliklerini 300 yıldır korumayı başaran yalnızca Sabetaycılar olmuştur. Her gün aramızda bizlerden hiçbir değişik özellikleri yokmuşçasına yaşayan, dini inançları, dilleri ve gelenekleri bakımından görünürde hiçbir farklılık göstermeyen bir grup insanın gerçekte gizli/etnik/dinsel/ideolojik bir cemaatin üyeleri oldukları, yalnızca içsel mekânlarında kendilerine özgü mistik bir yapı üç asırdır büyük bir titizlikle korunmuş ve yaşatılmıştır. Tüm bunların yamsıra, Cumhuriyet Devrimi içinde yer alışları ve Türkiye'nin özellikle ticaret ve kültürel alanlarında en önemli noktalarda bulunuşları ile toplumsal, ideolojik, siyasal, ekonomik, kültürel ve iletişim yapılanmalarındaki önemli etkinlikleri ile üstlendikleri rollerin çok ciddi etkilere yol açtığı gözlenmiştir." Şeklinde başlayan 30 sayfalık örgütsel içerikli dokümanın sonuç kısmında,.... " REOSTA OPERASYONU, Yukarıda özet olarak ele alınan gelişmeler göstermektedir ki; gizli/etnik/dini/ideolojik bir cemaat olan Sabetaycılık, gerektiği biçimde dikkate alınarak değerlendirilmemiş ve cemaat kendi çıkarları doğrultusunda gelişme göstererek güçlenmiş; toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda yaşamı etkisi altına alabilmiştir. Özellikle eğitim yapılanması ile başlayan, gizli/etnik/dinsel/ideolojik cemaat etkileri daha sonra ticaret, kültür, siyasi plâtformlarda son derece güçlü platformlar yaratarak kendisini geliştirmiş ve güç kazanmıştır. Günümüz Türkiye'sinde giderek gelişen fundamentalizm, PKK terör eylem/toplu katliam örnekleri ve en son olarak vahşi Hizbullah eylemlerinin açığa çıkarak toplumda yarattığı dehşet duyguları karşısında harekete geçen Sabetaylar, Türkiye'yi terk ederek kendi inanç felsefelerine uygun İsrail'e göç ederek, İsrail vatandaşı olabilmeyi arzulamaktadırlar. Özellikle Karakaş Grubu olarak tanımlanan Sabetaycılar, bu doğrultuda girişimlere yönelmişlerdir. Gelişmelerin hertürden provokasyona açık olduğu gözlenmektedir. Doğabilecek uluslararası boyuta açık sorunlar göz önüne alınarak, Sabetaycılar ile ilişkiler kurulup geliştirilmeli ve bir sivil toplum örgütü kurularak tümünün bu sivil toplum örgütünün çatısı altında birleşmeleri sağlanmalıdır. Oluşturulacak olan bu zemin Sabetaycıların kontrol altına alınmaları, çok daha yakından çözümlenerek analiz edilmelerine olanağı elde edileceği gibi, kontrol altında tutulduklarından ulusal çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmeleri de gerçekleşmiş olacaktır. * 1 \
Tape No: 10677, 02.06.2008 günü Erhan GÖKSEL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E. GÖKSEL'in "Ya dün geç saate kadar dün anormal reklam yayınladılar dün akşam saat dokuzdu ben hareket ettim dokuz buçukta buluşuyoruz biraz program öncesi konuşuyoruz tam ben yoldaydım Ömer bey dediki çok baskı altındayım durdurmak zorundayım ki pazar günü anormal reklam yaptılar sadece 6 kere tanıtım filmi girdi saat sekizden on a kadar hatta benlen konuştuktan sonra bile reklam devam etti sonra bir on beş dakka sonra bir şey oldu şey koydular rivayetlere göre Veysel hocanın şeyleri ona gelen şeyler birileri daha buluştı o yüzden işte kamuoyu yaratıp arkasında kamuoyu falan birşey bulursa direnmeye çalışıyor diye ama adamcağız çok yıprandı yani hiç kimse çünkü ben geçen cuma basın toplantısı yaptım Cumhuriyet bile gelmedi ya yazmadı geldi de yazmadı" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yazmaz Cumhriyet bak güzel kardeşim bunu öğrenin Cumhuriyet hiç kendisinin dışında kendisine biat etmemiş hiç kimsenin parlamasını ön plana çıkmasını istemez" "İyi ettin şeyi de beğendim yani işte bu adamlar baskı altında yaptıklarına teşekkür ederiz falan falan" , "Bu
If you liked this posting and you would like to acquire far more information relating to escort diyarbakıR kindly take a look at our web site.
gudrunmusselma
1 blog messaggi