Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra düzenlenecek olan bir ekonomi toplantısından ve bu toplantıya konuşmacı olarak katılacak kişilerden bahsettikten sonra, Tümep'in bir yemekli toplantısına değindikleri ve bu toplantı ile alakalı olarak Bedri'nin "Ya şimdi aslında çok benim beklemediğim bir katılım di herkes vardı orda. İlhan Selçuk, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, YARSAV Başkanı, bu Danıştay, Yargıtay, Üniversitelerden bayağı seçkin bir topluluktu 70 kişi vardı Şener ERUYGUR bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti, dört saat süren toplantı oldu. Şener ERUYGUR yani bir araya gelmek gerekir, Ulusalcıların birleşmesi gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan, bu cumhuriyet mitinglerinde toplandı bu kadar kalabalıklar ne oldu, bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı." Dediği, devamında bir süre Bedri'nin söz konusu toplantıdaki konuşmasından bahsettiği, daha sonra Doğu PERINÇEK'in "keşke şeyi esas söyleseydin O GÜN İNDİRMEK VE MİLLİ BİR HÜKÜMET KURMAK MÜMKÜNDÜ ona yanaşmadı Şener ERUYGURLAR Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin. Esas onu söylemek lazım, alternatif o bence, yani İşçi Partisine oy ver diyerek te bir çözümü olmazdı." dediği, devamında Bedri'nin "Sonrasında İLHAN SELÇUK en sonunda bir kapanış konuşması yerine geçecek bir konuşma yaptı, ama oda böyle Orduya karşı kırgınlığını ve eleştirilerini özeti oydu yani. Bu hem Iraktan çekilme konusu hem de genel olarak tutumuyla ilgili böyle çok şeyler bekleyen ve beklediğini bulamayan bir hayal kırıklığı içerisinde özeti o olan bir konuşma yaptı" dediği, ... ve toplantıya Sıtkı ULAY isimli yaşlı bir paşanın da katıldığını belirttikten sonra görüşmenin sona erdiği,
Oğlu Ali YİĞİT başka bir işte çalıştığından dolayı ona ait manav dükkanı ile kendisinin ilgilendiğini, 3-4 ay önce manav tezgahı için gerekli olan tahtayı aramak için evin çatısına çıktığında sandığı gördüğünü, açıp baktığında içerisindeki bombalan görerek korktuğunu, oğlu Ali YİĞİT e bu konuyu sorduğunu, onun da kendisine "Bombalar dayımın komutanınındır, fazla karıştırma" dediğini, Ali YİĞİT'in sözünü ettiği komutanın ismini bilmediğini, ancak basında çıkınca Oktay YILDIRIM olduğunu öğrendiğini, büyük oğlunun Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonunda çalıştığını, boş zamanlarında Mehmet DEMIRTAŞ'a ait gaz istasyonunda durduğunu, Oktay YILDIRIM'ın daha önceden Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonuna sık sık geldiğini bildiğini, kendisinin 3 sefer Oktay YILDIRIM'ın gaz istasyonuna gelerek. Mehmet DEMİRTAŞ ile odada baş başa görüştüklerini gördüğünü, istasyon çalışanlarının Oktay YILDIRIM'ı komutan olarak tanıdıklarını,bu gaz istasyonunun 2 yıl önce ruhsatsız olduğu için yıkıldığını, gaz istasyonunun faal olduğu dönemde Mehmet DEMİRTAŞ'ın bombaların ele geçtiği evde ikamet ettiğini, manav dükkanı kapanınca kendisinin Trabzon'a gittiğini, bombaları gördükten sonra vicdan azabı duymaya başladığını ancak oğlunun başına bir iş gelir düşüncesi ile ilk etapta şikayetçi olamadığını, oğlu Ali YİĞİT'in maddi durumunun iyi olmadığını,zorla geçindiğini, parasız olduğu için kendisinin kandırılıp bir olayda kullanılarak başına daha büyük bir iş açılabileceği düşüncesi ile şikayetçi olmaya karar verdiğini,Trabzon'da ikamet ettiği yerin Jandarma mıntıkasında olmasından dolayı kendi ev telefonundan 156'yı arayarak olayı ihbar ettiğini ve adresi ayrıntılı olarak verdiğini, daha sonra ise oğlunun ve bombaların yakalandığını duyduğunu, ihbarı kendisinin yaptığını, ilk başta ihbar etmemesinin oğlunun bombaların ele geçtiği evde oturmasından dolayı başına bir iş gelir korkusundan kaynaklandığını beyan etmiştir.
Bir süre Pakistan da Butto'nun öldürülmesi konusuyla ilgili konuştukları, ilerleyen konuşmada Güler KÖMÜRCÜ'nün "...garip bir şey hissediyorum biliyor musun, Ermenilerde tuhaf bir hareketlenme var Türkiye'deki Kripto Ermenilerde gizli Ermenilerde" diyerek Türkiye'deki gizli Ermenilerin yönetimi ele geçirmeye çalıştığından bahsettiği, F.S.'in de Kripto Ermeni olduğu, bunun gibi bir çok iş adamı ve şahsın bulunduğunu anlattığı, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Güler KÖMÜRCÜ'nün "...ben kime yazı yazıyorum, benim yazımı Güruh anlar mı" ".. sana uyan diyorum bende zaten, sen Güruhu boş ver" "sana ne halktan ya, çok affedersin yani, bu işçi partisi olabilirsiniz ama, halk beni hiç ilgilendirmiyor %5 beni ilgilendiriyor" "%5 uyansın işte uyanması gereken sen ben o" "...bizim Organize olmamız lazım sen Güruhu boş ver" dediği, İbrahim'in "Nasıl organize olacağız" diye sorması üzerine, Güler'in de teknolojik imkanları kullanmaktan bahsederek "Şimdi hukuğun içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce Hakim Savcı var, polisin içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce var" "Böyle demorilize bırak halk uyansın, halktan bana ne ben halk'a yazı yazmıyorum ki size yazı yazıyorum ben" dediği,
Should you have virtually any queries about where by and also how you can work with diyarbakır escort, you'll be able to e mail us in our webpage.
wardsheffield
8 Blogg inlägg