Mehmet Demirtaş isimli şahsın dayısı olduğu, Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayısı vasıtası ile tanıdığını,Osman dayısının kendisine Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayısının komutanı olduğunu söylediğini, 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayma kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştığını,. Oktay Yıldırımın da sürekli olarak istasyona dayısı Mehmet Demirtaş'ı görmeye geldiğini,. 2004 yılı Mayıs ayında askere gittiğini, 2005 yılı Ağustos ayında askerden döndüğünü ve 2005 yılı Ekim ayı başlarında İstanbul'a gelerek ağabeyi Murat Yiğit'in yanma yerleştiğini,. Bu dönem içerisinde Ümraniye oto sanayinde yıkama yağlama işine girdiğini ve 4-5 ay burada çalıştığını, 2005 yılı sonlarında dayısı Mehmet Demirtaş'ın yanma gelerek kendisine bir manav açalım dediği şüpheli Ali YİĞİT'in de bunu kabul ettiğini ve Ümraniye Mithatpaşa Cad. Güngör Sok. No .2/1 sayılı adresteki manavda çalışmaya başladığını, manavın hemen arkasında bulunan evde dayısı Mehmet Demirtaş'ın oturduğunu, Daha sonra bu evden taşındığını, Oktay Yıldırım isimli şahsın manavda çalıştığı dönemlerde Mehmet dayısını ziyarete geldiğini ve sık sık telefonla görüştüklerini, Ayrıca adını daha sonradan öğrendiği Mahmut Öztürk isimli şahsında manava dayısını ziyarete geldiğini,
Tahminen saat 22.30 civarları tekrar gittiğini, etrafın sakin olduğunu, insanların olmadığını gördüğünü, cebinden çıkardığı el bombasını Cumhuriyet Gazetesinin bahçesine pimini çekmeden attığını, ancak pimi heyecandan veya başka bir nedenle değil, sadece kendi istemediği için çekmediğini, bombanın bahçeye düştüğünü, oradan Şişli Adliyesine doğru koştuğunu, caddeye çıkınca ticari taksiye bindiğini ve bara gittiğini, sonra bara Erhan'ın geldiğini, o gece Osman'la hiç görüşmediklerini, Osman'ın bara da gelmediğini, o gün Erhan'la birlikte barda kaldıklarını, sabah evine döndüğünü, saat 9 sıralarında Osman'ın aradığını ve Sultanbeyli'ye çağırdığım, Sultanbeyli'de bir cafede buluştuklarını, yarım saat sonra Erhan'ın da yanlarına geldiğini, Osman'ın kendisine bombanın patlamadığını söylediğini, kendisinin de bombayı pimini çekmeden attığını söylediğini, bunun üzerine Osman'ın serzenişte bulunduğunu ve keşke patlatsaydın dediğini, sonradan da iyi ki patlatmadın, mesajı almışlardır dediğini, Osman'ın bu konuşmalarını Erhan'ın da duyduğunu, Sonra kafeden çıktıklarını ve Sultanbeyli'de dolaştıklarını, paranın birkaç gün sonra geleceğini söylediğini, bir süre sonra kendilerini evlerine bıraktığını ve gittiğini, Bu tarihten üç gün sonra Bostancı'da Hovarda bardayken Erhan'ın telefon açtığını, Osman'ın yanma geleceğini beraber Şamandıra Ferhat Paşa Mahallesine geçeceklerini, oradan İsmail isminde bir arkadaşı da alarak Etiler'deki Coco Bar'a kendisinin yanma geleceklerini söylediğini, akşam saat 20 sıralarında Erhan'ın yanında olduklarını, Erhan'ın Osman'la İsmail'i tanıştırdığını, Osman'ın attıkları bombanın mutlaka patlaması gerektiğini, bu nedenle yeniden bomba atılacağını söylediğini, Osman'ın İsmail ile ayrı bir masada baş başa görüşme yaptığını, bu görüşmeden sonra Osman'ın İsmail'in bombayı atacağını söylediğini, sonra Osman'ın Sultanbeyli'deki evinin önüne gittiklerini, Osman'ın eve gidip geldiğini ve bombayı getirdiğini, arabayla yakında bulunan bir petrole gittiklerini, orada arabayı park ettiklerini, araçtan inip etrafta dolaşırken Osman'la İsmail'in aracın içersinde 30-40 dakika kadar konuştuklarını, sonra hep beraber saat 22.30 sıralarında Coco Star Bara döndüklerini,
1.031 5.103
İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası (Arapça: انتفاضة الأقصى Intifāḍat al-ʾAqsā; İbranice: אינתיפאדת אל-אקצהIntifādat El-Aqtzah), Eylül 2000'den 2005 yılına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar Şubat 2005 yılında Ariel Şaron ve Mahmud Abbas'ın katıldığı Sharm ek-Sheikh Zirvesi ile sona ermiş. Ayrıca Oslo Savaşı olarak da bilinir. Toplam ölü sayısı Filistin tarafında 3000 ve İsrail tarafında 1000 i buldu ve ayrıca 64 yabancı da hayatını ayaklanma sürecinde kaybetti.[1][2] B’Tselem’in raporlarına göre, 30 Nisan 2008 tarihine kadar öldürülen Filistinlilerin 35.2% si ayaklanmalarda aktif bir şekilde rol aldı,[3] 46.4% ü ayaklanmalara katılmadı[4] ve 18.5% inin katılıp katılmadığı bilinmiyor.[4] Yine B’Tselem raporlarına göre, İsrail tarafında ölenlerin 31.7% si güvenlik güçlerinden ve 68.3% ü sivillerdendi.[4] Diğer yandan, İsrail Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nün 2005 tarihli bir çalışmasına göre, Diyarbakır Escort Filistinliler arasında yaşamını kaybedenlerin çoğunluğu mücahitti.[5] Enstitü, İsrailli şiddete başvuranların, 22% olduğu ve sivillerin, 78% olduğu sonucuna vardı.[6] Bundan önceki Birinci İntifada 1987 ve 1993 yılları arasında gerçekleşti.[7]
wardsheffield
8 博客 帖子