Vip Escort ve Ucuz Escort Farkı

Vip Escort ve Ucuz Escort Farkı

Dokümanın (1) den (3) e kadar numaralandırılmış sayfalarında "Sevgili Hocam" ibaresi ile başlayıp, "Neylan" ibaresi ile biten mektup tarzında yazılmış ve 28 Şubat 2000 tarihli.

Dokümanın (1) den (3) e kadar numaralandırılmış sayfalarında "Sevgili Hocam" ibaresi ile başlayıp, "Neylan" ibaresi ile biten mektup tarzında yazılmış ve 28 Şubat 2000 tarihli bilgisayar çıktısı dokümanın; Neylan isimli şahıs tarafından Yalçın KÜÇÜK'e hitaben yazıldığı anlaşılan mektup olduğu, Neylan'ın yaptığı işler hakkında bilgiler verdiği, (2) ile numaralandırılmış sayfada, Doğu Bey'e yazdığı mektubu ulaştırdığını ve Doğu'nun "Hiç merak etmesin, istediği şeyi yapmaya çalışacağım, ama Onun Adına Hiçbir Tehlike Yok. Bu savaşın açıktan yapılıyor olması tehlikeyi azaltıyor. Bizim birlik görüşümüz bir konsept olarak kabul edildi. Demir el "gönüllü birlik" sözleriyle bu konsepti uygulamaya koyuyor neredeyse. Yakında bunun kampanyası başlatılacak. Diyarbakır Operasyonu ise kuvvetlerin isteği doğrultusunda yapıldı, onlara "çözüm Avrupa'da değil bizdedir" mesajını iletme amacını güdüyor... Elli yıllık denge sallanıyor saptamınız çok doğru... Türk ordusu Çin ve Rusyayı müttefik olarak sayıyor. Hizbullah operasyonu 'nda bile Putin etkisi var, bu operasyon ABD dengeleri bozdu çünkü. Mit çözümlemelerinde ise Atasagun bu açıklamaları M. Eymür zorlamasıyla yaptı, daha çok Eymür 'e yüklenmek gerek" dediğini,

"PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN ile nerede, nasıl ve ne zaman tanıştığı, arasındaki ilişki, kendisinin bu kişiye hitap şeklinin nasıl olduğu, "başkanım " ve "kardeşim " şeklinde hitap ettiğinin olup olmadığı" sorulduğunda; 1989 yılında Gazi Üniversitesinde Profesör olduğunu, Planlama, iktisat ve kalkınma üzerine eğitim verdiğini, bu dönem içerisinde Abdullah ÖCALAN ve onun ile birlikte olan bazı grupların Türkiye'ye karşı silahlı bir mücadele başlattıklarını, 1984'ten bu tarafa Türkiye'ye karşı savaştıklarını, kendisinin de 1989 yılında üniversite hocalığı yaparken "Kürtler bize karşı savaşıyorlar ama ne istiyorlar'" diye düşündüğünü ve bunu Türk Halkının bilmesi gerektiğine karar verdiğini, o dönemde Haluk YURTSEVER isminde Türkiye Komünist Partisi üyesi bir arkadaşının bulunduğunu, Ankara'da Toplumsal Kurtuluş isminde bir dergi çıkarttıklarını, Haluk'un da bu derginin yazarı olduğunu, Almanya'da kaldığını, kendisinin de yukarıda belirttiği sebeplerden dolayı Abdullah ÖCALAN ile görüşmek üzere Suriye'ye gitmeye karar verdiğini ve bunun için Almanya'ya gittiğini, bu olayda kimsenin etkisinin olmadığını, kendisinin karar verdiğini, Almanya'da Haluk YURTSEVER ile buluştuklarını ve sonrasında Suriye'ye gittiklerini, gidişte normal Türk pasaportunu kullandığım,

Resmî raporlara göre Atta, Prag'dan Newark Uluslararası Havalimanı'na uçtu ve 3 Haziran 2000'de geldi. O ay, If you liked this article and you would like to obtain more info regarding escort diyarbakır nicely visit the web-site. Atta ve Şehhi kısa süreli olarak New York'daki otellerde kaldılar ve odalar kiraladılar. Cerrah, uçağı Newark, New Jersey'e indikten sonra 27 Haziran 2000'de Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaşmıştı ve Cerrah, Şehhi ve Atta ile birlikte ABD'deki farklı uçuş okullarını aramaya karar vermişti. Uçuş okulları hakkında bilgi almaya devam ettiler ve 3 Temmuz 2000'de ziyaret ettikleri Norman, Oklahoma'daki Havacı Uçuş Okulu da dahil olmak üzere bazılarını kişisel olarak ziyaret ettiler. Günler sonra Şehhi, Cerrah ve Atta kendilerini Venedik, Florida'da buldular. Atta ve Şehhi, SunTrust Bank'ta hesap açtılar ve Halid Şeyh Muhammed'in Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki yeğeni Ali Abdülaziz Ali'den banka havaleleri aldılar. 6 Temmuz 2000'de Atta, Cerrah ve Şehhi, Hızlandırılmış Pilot Programına dahil oldukları Venedik'teki Huffman Aviation'a kaydoldular. Atta ve Şehhi Florida'ya vardıklarında, başlangıçta Huffman'ın muhasebecisi ve karısıyla birlikte evlerinin boş bir odasında kaldılar. Bir hafta sonra kaba davrandıkları için ayrılmaları istendi. Atta ve Şehhi daha sonra Nokomis'te yakınlardaki küçük bir eve taşındılar ve burada altı ay kaldılar.

Askerliğini bitirir bitirmez 1966 yılı Haziran ayında MİT’e girdiğini, 1973’e kadar Emniyet Müfettişi kadrosunda bu teşkilatta çalıştığını, MİT’in CIA tarafından proroke edildiği, Baybaşin ile ilgili olayların 1983 tarihinde başladığını, Feridun Kocamaz adındaki emlakçının, "benim bir dostum İstanbul 2. Şubeye nezarete düşmüş ilgilenirmisin?" demesi üzerine İstanbul Emniyel 2. Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar’a Başbayin’in durumunu sorduğunu, Mehmet Ağar’dan Baybaşin’i gasptan aldıklarını öğrendiğini, bunun üzerine onun vekaletini olmadığını, sözü edilen kişinin Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilerek tutuklandığını davasına hangi avukatların baktığını bilmediğini, 1986 yılında İngiltere’ye bir iş için gideceği sırada Baybaşin’in İngilterede 12 seneye mahkum olduğunu öğrendiğini, Baybaşin’in iki tane Kıbrıslı kızın eroin getirdiği bir mahalde dolakırken yakalandığını, polislerin ona tesadüfen yakalandığını, kızların malı onun verdiğini söylediklerini, onun üzerine Baybaşin’in Island Wight denilen küçük bir adadaki hapishaneye hükümlü olarak konulduğunu, Mete Bozbora, Hüseyin Çoban’la birlikte cezaevinde Baybaşin’le görüşme yaptıklarını, Baybayin’in orada durumunun çok kötü olduğunu, hergün dayak yediğini, ne yapıp edip kendisini Türkiye’ye götürmelerini istediğini, Hüseyin Başbayin’in kendisine yalan söylediğini tespit ettiklerini ve davasını yine almadıklarını, sonradan öğrendiklerine göre 1986 dan sonra başkaları kanalıyla Türkiyedeki bir İngiliz ile tabur edilmek suretiyle Türkiyeye gelişinin sağlandığını, Bayrampaşa da cezaevinde olduğunu, tahminen 1988 de gelmiş olabileceğini, yine tahminen 1989 senesinde Mete beyle beraber, Feridun Kocamaz’ın yanında üç tane daha adamın yazıhanelerine geldiklerini, Hüseyin Başbayin’in kardeşi Mehmet Şirin Baybaşin’in Silivri’de bir çiftlikte yakalanan eroin ile ilgili olan ve İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde devam eden davalarını aldıklarını, bu davayı iki celse girdikten sonra bıraktıklarını, bu olaylarda herhangi bir siyasînin veya yöneticinin ilişkisini bilmediğini, Baybaşin’in hayatı boyunca dört veya beş defa gördüğünü belirtmiştir.(Ek:183)

ilenepietrzak7

25 ব্লগ পোস্ট

মন্তব্য