Eve ve Ofise Gelen Alanya Escort Bayanlar 2

Eve ve Ofise Gelen Alanya Escort Bayanlar 2

Dokümanın (32) ile numaralandırılmış, "Sevgili Doğu" hitabıyla başlayan sayfasında, "ILICAK şunları yazıyor: 28 Şubat 1997 Kürt sorununu arka plana itip, laisizmi ön plana.

Dokümanın (32) ile numaralandırılmış, "Sevgili Doğu" hitabıyla başlayan sayfasında, "ILICAK şunları yazıyor: 28 Şubat 1997 Kürt sorununu arka plana itip, laisizmi ön plana çıkarmanın adıdır. 28 Şubatı ortaya çıkaranların bu nedenle Kürt sorununu çözmek istemeleri mümkündü. Y. KÜÇÜK ve Doğu PERİNÇEK de bundan söz ediyorlardı. " yazdığı, Dokümanın (33) ile numaralandırılmış, "Doğu Selam" hitabıyla başlayan sayfasında, "Dün M. CENGİZ ile konuştuk. Artık ÖCALAN sonrası Kürt siyasetine bakmamız gerek erimemesi ve ancak devrimci, laik, bütünleyici bir çizgi ve ortalığa çekilmesi gerek. Ama nasıl? Bu açıdan ben Tihak'ı önemli bir uyarıcı olarak görüyorum. Görebilirler mi sanmıyorum. Ancak biz ve ben gösteririm. Akın BİRDAL kendisini hapse girerken uğurlayanlara siz buraya ZAN A ve TAYYÎP için geldiniz diyordu. Saydığı isimlerde Y. KÜÇÜK ve D. PERİNÇEK yok. Bu ne aymazlık, bu ne düşmanlık, bu ne hizipçilik? Bunu yapan Avrupa 'daki Kürt şefleri ve MED Tv 'dir. Ancak ben bunu MED Tv 'de ortaya çıkardım. Bu nedenle Tihak çok önemli bir uyarıcıdır. Orada belki en aktif olacak insan Fikret İLKİZ'dir. Sosyalist iktidardan benim avukatım ve arkadaşımdı. Cumhuriyette biraz boğuldu şimdi biraz kendisine geldiği haberlerini alıyoruz. Biz boğulmasa İstanbul 'da baro başkanı olabileceğini düşünüyorduk.

Ulus Kurma Anlamında olduğunu söylediğini, bu programın 10 Kasım sabahı bittiğini, bir gün sonrada kendisinin sınıf arkadaşı Vecdi GÖNÜL'ün Brüksel'de iken 10 Kasım konuşması yaptığını ve bunun Ulus Kurma olduğunu söylediğini ve "biz Ermenileri göç ettirme s ey dik, Rumları mübadele ettirmeseydik bir Ulus devlet kuramazdık" dediğini, sonradan kendisine sorduklarını, kendisinin de bir demeç verdiğini, bunları anlattıktan sonra "acaba yeni bir tehcir mi düşünülüyor diye söylediğini, ismi geçen şahsın da bu demecini Abdullah ÖCALAN'a aktardığım söylediğini, Telefon görüşmesinden anlaşıldığı kadarı ile PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN'ın konuşmaları, Avukatları vasıtasıyla kendisine, kendi konuşmalarının da Abdullah ÖCALAN'a iletilmesinin sebebi sorulduğunda; bunun doğru olmadığını, böyle bir mekanizmanın olmadığını, sadece bunu kendisine söylediklerini, Tape No:9089, 06.12.2008 günü saat:10.47 de Volkan ? ile yaptığı telefon görüşmesinde; Abdullah ÖCALAN'ın söylediği bir konuyla ilgili konuştukları ve kendisinin "... Abdullah ÖCALAN da iki önemli nokta var bana söylediler" dediği, Volkan'ın "Kürtlerin Lozan ı demiş ya" dediği, kendisinin de bu laftan ne anladığını sorduğu, Volkan'ın "Yani ne anladım hani bir beraber gittik ..." dediği, kendisinin "... hiç alakası yok şu Türk şematiği ile düşünmeyin biraz Yalçın KÜÇÜK'ün şematiği ile düşünün ondan sonra bi defa çok açık olarak gizli tarihi okuyun diyor herkese " dediğinin tespit edildiği hatırlatılarak Abdullah ÖCALAN la ilgili iki önemli noktanın ne olduğu sorulduğunda; görüşmeyi yaptığı kişinin Vatan gazetesinde çalışan Volkan B... isimli kişi olduğunu, bunun ne olduğunu bilmediğini,

Kendisinin 11 Haziran 199’da Adana’da bulunan ağabeyini ziyaretten dönerken Pozantı’da vurulduğunu, kendisini vuran insanların İstanbul Polisi olduğunu, güya operasyon yaptıklarını, bundan Adana polisinin haberi olmadığını, If you loved this information and you would like to receive more information pertaining to escort diyarbakır kindly visit our own web page. bu kişilerin İstanbul dışında operasyon yapmak için görev belgelerinin olmadığını, oraya gelmek için bir gerekçelerinin de olmadığını, kendisi orada ölseydi olayın faili mechul olacağını, trafik polislerinin, kamyoncuların, vatandaşların gelerek kendisini kurtardığını, bunun üzerine işi resmileştirdiklerini, kendisini vurmalarına bir bahane bulmak için kendisini ÇETE olmarak suçladıklarını, kendi arabasında silah olduğunu iddia ettiklerini, bunun kesinlikle yalan olduğunu, Orada ( POZANTI’da) yakalandıkları , Adana’da hastanede yaralı iken Adana Terörle Mücadele ekipleri tarafından ifadesi alındığı halde İstanbul’da yakalanmış gibi tutanak tutulduğunu, Pozantı’da hiçbir işlem yapılmadığını, olayın Pozantı Savcısından gizlendiğini, daha sonra İstanbul’a götürüldüğünü, burada hiçbir ifade vermediğini, hiçbir şeye de imza atmadığını, ancak kendi ifadesi olarak sahte bir ifadenin düzenlendiğini, mahkemeye aleyhine delil olarak sunulan tek şeyin bu ifade olduğunu, kendisinin bir şey itiraf edecekse bunu Adana’da itiraf edeceğini, oysa Adana’da verdiği ifadede "Hiç bir şey yapmadım" dediğini, o ifadenin kesinlikle kendi ifade olmadığını,

30 Kasım 2008 tarihinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün internet sitesine yapılan bir ihbarda; Gürkan H...nin Emre D... ve Cenk Ö... ile birlikte faaliyetlerde bulunduğunu, finansmanın PANDORA yayınlarının sahibi Yelda C... nun sağladığını, Yalçın KÜÇÜK'ün Gürkan H... ye "Kan ve Mürekkep" isminde bir dizi senaryo yazdırdığını, senaryoda hapishanede marksist bir profesörle tanışan ve sonra eğitilen bir gencin hapisten çıktıktan sonra gidip bir tarikat liderine suikast düzenlemesinin anlatıldığı, konuda geçen ve suikast düzenlenen kişinin İstanbul Fatih Camiinde bir suikast sonucu öldürülen Bayram Ali ÖZTÜRK olduğunu, Gürkan H...nin bu konuyla ilgili bilgisinin olduğunun belirtildiği, Emre D..., Yelda C... ile nasıl bir irtibatının olduğu, Gürkan H... veya başka birine "Kan ve Mürekkep " isminde bir senaryo yazdırıp yazdırmadığı, senaryonun konusunun ve amacının ne olduğu, ihbarda belirtilen "profesör" ün kendisi olup olmadığı ve tarikat lideri olduğu ve suikast sonucu öldürüldüğü bilinen Bayram Ali ÖZTÜRK'ün öldürülmesiyle nasıl bir ilişkisinin olduğu sorulduğunda; Emre D... ve Cenk Ö...nün ticari bir şirkette Gürkan H... ile birlikte çalıştıklarını, bildiği kadarı ile belgesel yaptıklarını, Yelda C...nin Destek yayınları isminde yayın evi bulunduğunu, kendisinden yayınlanmak üzere kitap istediğini, o vesile ile tanıştıklarını, Gürkan H...nin kendi direktifi ile senaryo yazacak bir insan olmadığını, kan ve mürekkep isminde bir senorya bilmediğini ve okumadığını, Bayram Ali ÖZTÜRK isimli şahsı tanımadığını ve bilmediğini, bu konunun tamamen kendi bilgisi dışında olduğunu,

dominikbarden

1 Блог сообщений

Комментарии