2013 Akademi Ödülleri'nde bir ödül için 140 erkek aday gösterildi, ancak yalnızca 35 kadın aday gösterildi. O yıl yönetmenlik, sinematografi, film kurgusu, yazarlık (orijinal senaryo) veya orijinal müzik için hiçbir kadın aday gösterilmedi. Akademi Ödülleri'nin başladığı 1929'dan bu yana, En İyi Film kategorisini yalnızca yedi kadın yapımcı kazandı (tümü erkeklerle ortak yapımcıydı) ve En İyi Özgün Senaryo dalında yalnızca sekiz kadın aday gösterildi. Lina Wertmuller (1976), Jane Campion (1994), Sofia Coppola (2004) ve Kathryn Bigelow (2012), En İyi Yönetmen dalında aday gösterilen tek dört kadındı ve Bigelow, filmi The Hurt Locker ile kazanan ilk kadın oldu. . Akademi Ödülleri seçmenlerinin %77'si erkektir.Bir grup Hollywood oyuncusu #AskMoreOfHim adlı kendi sosyal hareketini başlattı. Bu hareket, erkeklerin kadınlara yönelik cinsel tacize karşı seslerini yükseltmeleri temelinde inşa edilmiştir. Özellikle film endüstrisinden bir dizi erkek aktivist, eylemlerinin mülkiyetindeki sorumluluklarını açıklayan ve başkalarının eylemlerini seslendiren açık bir mektup imzaladı. Mektup, diğerlerinin yanı sıra yukarıda gösterilen Friends oyuncusu David Schwimmer tarafından imzalandı ve desteklendi. Hollywood Reporter desteğini şu sözlerle yayınladı: "Cesareti alkışlıyoruz ve taciz, taciz ve şiddet deneyimlerini anlatmak için öne çıkan cesur kadınlara - ve erkeklere ve cinsiyete uygun olmayan bireylere - desteğimizi taahhüt ediyoruz. Ülkemizde erkekler olarak, istismarın önlenmesi konusunda en başta özel bir sorumluluğumuz var... Sonuçta, Hollywood'da olsun ya da olmasın, cinsel taciz, taciz ve şiddetin büyük çoğunluğu erkekler tarafından gerçekleştiriliyor." Bu hesap verebilirlik, kadınların film ve televizyon endüstrisinde görülme ve muamele görme biçimini değiştirecek ve umarız kadınların ücret, terfi ve genel saygıda yaşadıkları uçurumun kapanmasına son verecektir. Bu girişim, #MeToo hareketine yanıt olarak oluşturuldu. Tek bir tweet ile başlayan #MeToo hareketi, kadınlardan erkeklere yönelik cinsel saldırı hikâyelerini profesyonel bir ortamda paylaşmalarını istedi. Bir gün içinde 30.000 kadın hikâyelerini paylaşan hashtag'i kullanmıştı. Pek çok kadın, seslerinde her zamankinden daha fazla güce sahipmiş gibi hissediyor ve şu anda içinde yaşadığımız internet kültüründen önce halının altına süpürülmüş olabilecek kişisel iddialarda bulunmayı seçiyor. Time dergisine göre, %95 Film ve eğlence endüstrisindeki kadınların oranı, sektörlerinde erkekler tarafından cinsel tacize uğradığını bildiriyor. #MeToo hareketine ek olarak, endüstrideki kadınlar kendi kaynaklarını karşılayamayan mağdurlar için işyerinde cinsel tacizi önlemeye yardımcı olmayı amaçlayan #TimesUp'ı kullanıyor
"""güran ailesi aleyhine dolaşıma giren birçok itham ve iddia açıkça asılsız çıktı. halıların yıkandığı, tüm aile üyelerinin whatsapp kayıtlarını sildiği (sadece amca salim güran telefondaki seks içeriği nedeniyle). bazı aile üyelerinin de mesajları sildiği iddiası var. öyle sistematik tüm aile, tüm köy kayıtları sildi diye bir şey yok. üstelik bir düşünelim, her an gözaltına alınma ihtimalimiz olsa hepimizin telefonumuzu gözden geçirmeyeceğimizi kim söyleyebilir? çünkü bu durumda telefonunuz elinizden gidiyor ve aylarca gelmiyor. hatta çoğu kez hiç gelmiyor. aile ile ilgili ithamlar çocuk kayıp olduğu andan itibaren devreye girdiğinden, birçok nedenle mesajlarını silmiş olanlar da çıkmıştır. olay sonrasında yüksek sesle müzik dinleyerek gizli toplantılar yaptıkları, eğertutmaz deresi’nin debisini yükselterek narin’in cansız bedenindeki cinayet bulgularını kaybettirdikleri, escort diyarbakır salim güran’ın aracının gece 22.00 civarında eğertutmaz deresi yolunda görüldüğü; bunların hiçbiri doğrulanmıyor. özellikle salim’in aracı konusu doğrulanmış gibi görülse de bu iddia da gerekçeli kararda kanaate varmış olmak dışında bir ifade ile kendine yer bulamıyor. söz konusu aracın kime ait olduğu, markası ve plakası asla tespit edilememiş. hâl böyleyken, diyarbakır barosu beyanında bile hem tespit edilmediği bilgisi paylaşılıp hem de tespit edilmemiş olsa da salim güran’a ait olduğuna kanaat getirildiği ifade ediliyor. oysa kendi telefonundaki ses kayıtlarından salim güran’ın o dakikalarda araçta ya da o yolda değil, köyde ve insanlar arasında olduğu anlaşılmış. bunu avukatı söylüyor ve bu açıklamaya itiraz edilmiyor. buna rağmen iddialar tekrar ediyor. posttruth çağında adalet maalesef böyle işliyor, gerçeklerin üzerinden atlaya atlaya... bunun gibi ahırda ve tepede bulunan kan lekelerinde hiçbir dna bulunmadığı ya da lekelerin meydana geldiği zaman tespit edilmediği halde "insan kanı olduğu açıklık kazandığından, narin’e aittir" deniyor. bu ağır dezenformasyon altında inceleme yapan mercilerin de etkilenmiş olacağı unutularak, konuyla ilişkili birçok delilin cinayetin aile içinde işlendiği bilgisiyle ‘uyumlu’ olduğu söyleniyor."""
juliannee14823
24 Blog Beiträge