Ali KAYA Diyarbakır’da bu işleri yaparak iş adamlarından büyük miktarda paralar toplamıştır. Maalesef yasadışı uyuşturucu, diyarbakır oruspu silâh kaçakçılığı gibi işlemler böyle devlet içerisine yerleşmiş illegal bir takım gruplar tarafından yapılmaktadır. Kooperatifin başkanı ise bildiğim kadarı ile bir astsubaydır. Yani terör devlet içine yerleşmiş özellikle silâhlı kuvvetlerimizin içine yerleşmiş bu türlü illegal gruplar tarafından bitirilmek istenmiyor. Yani ülkeyi terörle mücadele havası ile bu bölgede olağanüstü hâl yönetimi ile ülkemiz yönetilmek isteniyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi böylece gündemde tutuluyor. Hatta internet haberine göre de şu anki Kara Kuvvetleri Komutanı olan ve Ali KAYA için "iyi çocuktur, suç işlemez" diyen Yaşar BÜYÜKANIT Kuşadası’nda bir çok emekli paşa ile arsayı ucuz bir fiyata lüks villalar inşâ etmektedirler. Bu iddiam yıllardır bölgede oynanan oyunları ve terörün bir türlü bitirilmemesinin bir sonucudur. Terör örgütleri bunlardan palazlanıyor, yani faydalanıyor, şanlı silâhlı kuvvetlerimiz bölgemizde birçok başarılı işlemler yapmıştır ancak içindeki bu illegal örgütler silâhlı kuvvetlerimizin şerefli ve onurlu yapısına gölge düşürüyor.
Tape No:5025, 16.05.2008 tarihinde saat:20.24 de Emin Ç. ile yaptığı görüşmede özetle; M.Ali BALBAY’ ın "Emin Abi selam BALBAY ben", "Nassınız" dediği, Emin Ç.’ nin "Eyvallah Mustafacım", "İyiyim canım sen nassın" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "İyidir e abi Mustafa ÖZBEK aradı", "Ya yapmayın diyo şimdi bu kanalı kaptırtır bu diyor ben öteki kanallarda konuşmalarını izledim diyor köpek diyo bağırıyor çağırıyor hakkımızda iki tane de dava var bizim diyo Turgay’la Bahadır nedeniyle diyo lütfen rica ediyorum ne olur çokta şey yapmayın beni de kırmayın dedi bunu kapatın hiç zemin olmayalım biz bu işe dedi ya" dediği, Emin Ç.’ nin "Hı,hı" "Ya kardeşim şimdi bu iş değil ki yani bu laf değil ki yani bu Mustafa ya yani onun lafı için söylüyorum sana" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Hani bizi de kapattırır diyo bu hani zaten biz de topun ağzındayız her türlü riski alıyorum diyo AKP’ ye karşı en büyük benim Cuma konuşmalarını da izliyodur belki hani Emin Bey diyo hani aylık diyo her türlü muhalefeti yapıyorum zaten ben bu Tuncayı zaten tutmuyorum diyor söyledim ya aralarında bi sürü şey olmuş ben onun aklayıcısı olmak istemiyorum yapmayın dedi inan yarım saat konuştum abi ya şey de söyledim açıkcası hani ben hani Emin Abide sorcak zaten Gülen vesaire bende zaten ağır sorucamı söyledim zaten yani aklamada olmıyacak dedim inan ki ne olur uzatmayın sayın BALBAY dedi", "Abi işte bu mitingler döneminde ben biraz biliyorum hatta ben anlatmıştım ben size anımsar mısınız hani canlı vermeyecekler di hani ben verin dedim BAŞKAN bu başka bi şey dedim hatırlar mısınız abi geçen yıl" dediği, Emin Ç.’ nin "İyi tamam abicim o zaman ben söylerim Tuncay’ a istemiyorlar yani onu mu söylim" dediği, If you enjoyed this short article and you would such as to obtain even more facts concerning hemen göz atın kindly visit the web site. M.Ali BALBAY’ ın "Öyle yapalım abi ya ben bu kadar blok durucağını da tahmin etmedim yani böyle aradı yani bizi de kaptırtır dedi riskse dedi ben inan dedi alasını alıyorum dedi" dediği, Emin Ç.’ nin "Onları niye kapattırsın kardeşim bi şey ki biz çocuğu daha önceden uyarıcaz yani", "Ve son derece çirkin bi olay tavır sergilediler şimdi yani", "İyi tamam kardeşim arıcaz o zaman", "O zaman söylicem istemediler seni Tuncay dicem" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Evet abi" "Öyle yapalım abi" dediği
Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, gizli servislerin uyuşturucu kaçakçılarıyla birlikte iş yaptıklarını, onlarla birlikte şirketler kurduklarını, onları açığa çıkarmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, Abdullah ÇATLI ve ülkücü arkadaşlarının haklarındaki mahkeme kararlarına ve arama tezkerelerine rağmen, zaman zaman ANAP gibi partilerin kongrelerinde izleyici, Bakanlıklarda Bakanların misafiri, Emniyet Genel Müdürlerinin arkadaşı, içlerinde Tansu ÇİLLER’in de bulunduğu Başbakanların görüşme gereğini duydukları kişiler arasında olduklarını, Turgut ÖZAL’ın sık sık görüşme isteğini yinelemesine rağmen, belirtildiğine göre ÇATLI ve arkadaşlarının Güneydoğu politikasından dolayı ÖZAL’ı hain kabul ettiklerini ve görüşmediklerini, ASALA’ya yapılacak operasyonlarla ilgili olarak; Abdullah ÇATLI ve arkadaşlarıyla MİT arasında pazarlıkların olduğunu; bu pazarlık sırasında bu ülkücü insanların, MHP Genel Başkanı TÜRKEŞ’in o dönemde devam eden tutukluluğunun ortadan kaldırılması, Balgat katliamı sanıklarının da bulunduğu bir grup ülkücü teröristin haklarındaki davaların düşürülmesi ve tutuklu bulunanların salıverilmesi, bu kişilerin Türkiye’de serbest dolaşma haklarının sağlanmasını bildiğini, ASALA’ya karşı bazı heykellerin bombalanması, bir Ermeni destekçisi milletvekilinin arabasına bomba yerleştirilmesi gibi eylemler yapıldığını, bu eylemler karşılığında paralar alındığını, Oral ÇELİK’in bu işe karıştırılmaması özellikle rica edilmesine karşın grup tarafından eylemin zorluğu karşısında bu eylemi gerçekleştirebilecek kabiliyette görüldüğü için dahil edildiğini, özellikle Marsilya’daki eylemler sırasında ÇELİK’in olduğunu, Abdullah ÇATLI, Oral ÇELİK ve diğer insanların yurtdışında kullanıldıklarını, sonrasında ise hiç kullanılmamıştır gibi davranıldığını, Metin denilen görevlinin, emekli olduktan sonra, verdiği sözlerin gereğini yerine getirmek amacıyla dönüşlerinde Abdullah ÇATLI ve ailesine yardımcı olduğunu, Susurluk’taki kazadan önce Sami HOŞTAN’a ait Alman plakalı bir mercedesin ÇATLI’ların arabasını takip ettiğini, bu mercedesteki kişinin Abdullah ÇATLI ve Gonca US’u hastaneye götürdüğü bilgisini edindiğini, Oral ÇELİK, Abdullah ÇATLI, Mehmet Ali AĞCA’nın Abuzer UĞURLU denilen kaçakçıdan alınan sahte hint pasaportuyla yurtdışına çıktıklarını, Abuzer UĞURLU’nun bu pasaportu ülkücü koruma karşılığında kendilerine (Abdullah ÇATLI ve arkadaşları) sağladığını, bağlantıyı kuranların o dönemde gümrüklere yakın olan ve onlara ülkücü korumayı sağlayan kişiler olduklarını, yurtdışında bu insanlarla (Abdullah ÇATLI ve arkadaşları) bütün gizli servislerle ilişkisi olduğunu, Abdullah ÇATLI için Meclis koridorlarında Alparslan PEHLİVANLI gibi kişilerin aracılık yaptıklarını gördüğünü, Abdullah ÇATLI’nın Gökhan MARAŞ, Şanlıurfa eski Milletvekili Murat BATUR gibi birçok kişiyle görüştüğünü, Abdullah ÇATLI ve arkadaşlarına maddi desteğin korumalık yaptıkları ülkücü kitleden geldiğini, Abdullah ÇATLI’yı kokaine sürükleyen kişilerin başında Arnavut SAMİ denilen adamın geldiğini, Türkiye’de silah ticaretinde mafyanın parmağı olduğunu, Ömer Lütfi TOPAL Cinayetinde kullanılan silahların bu yolla geldiğini belirtmiştir.(Ek:178)
dorethamclendo
1 Blog posts