Sakarya Ofise Gelen Escort Doğa

Sakarya Ofise Gelen Escort Doğa

Tape:1534 08.02. Tape:1534 08.02.

Tape:1534 08.02.2008 tarihinde Ümit ÖZDAG ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında Ümit ÖZDAĞ Vedat YENERER 'İN Yılmaz ERDOĞAN hakkında bir yazısını okuduğunu bundan dolayı hukuki bir proplem olup olmayacağını sorduğu, VEDAT'IN Yılmaz ERDOĞAN, Mustafa ERDOĞAN diye yazın googlda özgür gündemin Ankara temsilcisi diye çıkar dediği, devamında vedat'm Bide şöyle birşey var hocam o haberde bu adam Mustafa ERDOĞAN Ankara temsilcisiyken kamplara gittiği gazeteci arkadaşımı söylemedim bizim Hürriyetin Diyarbakır temsilcisi Faruk BALIKÇIN lan beraber gidip gelirlerdi şimdi Gümrükten birşey istese bütün girişleri çıkışları gümrükten gözükür Haburdan , Yani kaç tane gazeteci şahit beraber Zanıp kampmda,Zamp kampında yatıp kalkıyordu bu yerel kıyafetlerle hocam bu o zaman ünlü falan değildi, Ve bugün şimdi girerseniz o zaman Özgür gündemin sahibi yaşar kayanm bile googlede yazısını görürsünüz onla ilgili dediği, Ümit ÖZDAĞ'IN Biliyorum Ankara büro şefiyken Ankara bürosu bombalanmıştı hatırlıyorum dediği konuşmanın devamında ; Türk Time de çıkan ERGENEKONUN sırlan çözülüyor başlıklı haberle ilgili konuştukları Vedat'ın Birde şeyi Talat ATİLLA Yi okudunuz mu bugün hocam Türk Time, Talat ATİLLA galiba, şey yazmış Talat ATİLLA mı Şamil TAYYAR mı tam emin değilim işte Ergenekonun bağlantıları çözülüyor dün toplantıda bide başka bir yerde toplantı vardı,HAPLEMİTOĞLU bilmem ne bütün cinayetleri işte Ataşehirde ki toplantıda kim verdi emri filan diye böyle acayip saçma sapan birşey bu nedir yani... If you cherished this article therefore you would like to be given more info regarding escort diyarbakır please visit the internet site. neyi kasdediyor yani, Yani hayır döndürüp dolaştırıp şimdide bizim Enstitüye çıkartmasınlar dediği Ümit ÖZDAĞ'IN Tamam da o zaman Enstitü yoktu ki dünyada Devamında VEDAT'IN: Sadece HAPLEMİTOĞLU değil işte bir sürü bişe var orda diyor ki şey 2006 da diyo, Ataşehirde Mayıs 2006 da bilmem kaç yıl işte toplantıda ne konuşuldu bilmem ne filan ne yani Ataşehirde ne var ki ben düşündüm düşündüm bişey bulamadım bi tek bizim Enstitü vardı o geldi aklıma dediği Ümit'in Bizimki Ataşehirde mi dediği VEDAT'IN Bizimki Ataşehirde evet hocam dediği, devamında Vedat'ın Dedim ki yav bunlar bunlar böyle hayali seneryolarlan nerelere varacaklar yav ÜMİT'İN : Şey birkaç gün önce de Muzaffer TEKİN Cumhurbaşkanı ondan sonra Parmaksız şey dediği,Vedat'ın : Evet aradım işte böyle bir rezalet yok yav dediği, ÜMİT'İN: Sayın Genelkurmay başkanı dediği, VEDAT'IN : Darbe yapacaklarmış Ümit'in: Valla rahmetli babamın darbe yapması ihtimali Muzaffer TEKİN den daha güçlü ha şeklinde görüşme yaptıkları anlaşılmıştır.

Tarık Ümit olayı ile ilgili olarak Emniyetten Jandarmaya bilgi gelmediğini, oysa Tarık Ümit’in kaçırıldığı mahallin İstanbul Kadıköy polis mıntıkası olduğunu, Kadıköy polisinin bu olayla hiç ilgilenmediğini, sadece jandarmanın bu olayla ilgilendiğini, Tarık Ümit’in aracının plakasının güvenlik nedeniyle Mehmet Ağar tarafından verilen bir tahsis plakası olduğunu ve bunu da kendisine MİT’in ve Tarık Ümit’in kızının söylediğini, olayın başlangıcında Tarık Ümit’in MİT ajanı olduğunu bilmediğini, bunu sonradan öğrendiğini, Ataköy Polis Karakolunda polis memurları Ayhan Akça ve Ayhan Çarkın ile yaptığı görüşmede Ayhan Akça’nın Tarık Ümit’i tanıdığını kendisine söylediğini, Tarık Ümit’in kaçırılmadan önce yaptığı son görüşmenin 0 532 ve son rakamları 2175 olan ve Avşar KEDEROĞLU’na ait olan telefonla yaptığının belirlendiğini, Tarık Ümit’in telefon numarasını Tarık Ümit’in kızı Hande’den aldığını, Tarık Ümit’in Tuzla’daki evinde de bir çalışma yaptıklarını ancak herhangi bir parmak izine rastlamadıklarını, Mehmet Eymür ile hiç görüşmesi olmadığını, sadece Eymür’ün üç elemanı ile görüştüğünü, Tarık Ümit’in Silivri’de terkedilmiş aracını gördüğünü, araçta parmak izlerine rastlayamadıklarını,

Ulus Kurma Anlamında olduğunu söylediğini, bu programın 10 Kasım sabahı bittiğini, bir gün sonrada kendisinin sınıf arkadaşı Vecdi GÖNÜL'ün Brüksel'de iken 10 Kasım konuşması yaptığını ve bunun Ulus Kurma olduğunu söylediğini ve "biz Ermenileri göç ettirme s ey dik, Rumları mübadele ettirmeseydik bir Ulus devlet kuramazdık" dediğini, sonradan kendisine sorduklarını, kendisinin de bir demeç verdiğini, bunları anlattıktan sonra "acaba yeni bir tehcir mi düşünülüyor diye söylediğini, ismi geçen şahsın da bu demecini Abdullah ÖCALAN'a aktardığım söylediğini, Telefon görüşmesinden anlaşıldığı kadarı ile PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN'ın konuşmaları, Avukatları vasıtasıyla kendisine, kendi konuşmalarının da Abdullah ÖCALAN'a iletilmesinin sebebi sorulduğunda; bunun doğru olmadığını, böyle bir mekanizmanın olmadığını, sadece bunu kendisine söylediklerini, Tape No:9089, 06.12.2008 günü saat:10.47 de Volkan ? ile yaptığı telefon görüşmesinde; Abdullah ÖCALAN'ın söylediği bir konuyla ilgili konuştukları ve kendisinin "... Abdullah ÖCALAN da iki önemli nokta var bana söylediler" dediği, Volkan'ın "Kürtlerin Lozan ı demiş ya" dediği, kendisinin de bu laftan ne anladığını sorduğu, Volkan'ın "Yani ne anladım hani bir beraber gittik ..." dediği, kendisinin "... hiç alakası yok şu Türk şematiği ile düşünmeyin biraz Yalçın KÜÇÜK'ün şematiği ile düşünün ondan sonra bi defa çok açık olarak gizli tarihi okuyun diyor herkese " dediğinin tespit edildiği hatırlatılarak Abdullah ÖCALAN la ilgili iki önemli noktanın ne olduğu sorulduğunda; görüşmeyi yaptığı kişinin Vatan gazetesinde çalışan Volkan B... isimli kişi olduğunu, bunun ne olduğunu bilmediğini,

hortensekump2

6 Blog posts

Comments